Arılar dünya için en önemli hayvanlardandır. Avustralya Bilim Akademisi tarafından yapılan araştırmalar sonucu insan yaşantısının devam etmesindeki en önemli rollerden birisi bal arılarına verilmiştir. İnsan yaşamının devam etmesi için bal arılarının varlığı önemlidir. Tükettiğimiz her 3 öğünden birini bal arıları sayesinde tüketebiliyoruz. Bal arıları o kadar önemli ki eğer ölürlerse binlerce ekin de beraberinde ölür. Bu da ilerleyen yıllarda milyonlarca insanın açlık çekmesiyle sonuçlanır.

Milyonlarca kovan geçtiğimiz yıllarda işlevsiz hale geldi. Dünya çapındaki arıcılar yıllık %30 – %90 kayıp yaşadıklarını belirtti. Bu demek oluyor ki arıların nesli tükeniyor. Arıların pek çok düşmanı vardır. Bazı mikroskobik canlılar arıların trake borusunu ele geçiriyor. Yumurtalarını yayıp kurbanın sıvısıyla besleniyorlar. Onları zayıflatıp, tüm hayatlarını arılarda sürdürüyorlar.

Arılar için virüs mantar gibi tehlikeler de vardır. Normal şartlar altında doğal denge içinde arılar bu tarz mikroplarla savaşabilir. Fakat bu kadar çok arı kaybının farklı bir açıklaması olmak zorunda. Geçtiğimiz senelerde arıları öldüren yeni böcek ilaçları tanıtıldı. Neonicotinoid’ler bunların içerisinde en çok göze batanı. Bu kimyasal, nikotin ailesine benziyor ve 90’larda DDT’ye bir alternatif olarak üretildi. Zehirli gazlar arıların en büyük düşmanı.

Arılar, polenleme sırasında zehirli su aracılığıyla zehirle temas ediyorlar. Sıkça da bu zehiri kovana getiriyorlar. Burada biriken zehir yavaşça tüm koloniyi öldürüyor. Toksinler, arılara birçok şekilde korkunç zarar veriyor. Yeterli doz ile kasılma, felç ve ölüme yol açabiliyorlar. Az bir miktarı bile ölümcül olmaya yetiyor.