06:24 - Öldürdüğü Eşi İçin Kayıp Başvurusu Yaptı
00:57 - Aranan FETÖ Suçluları Yakalandı
00:51 - Acun Ilıcalı’ya Büyük Şok
00:46 - Batıkent’te Korkunç Katliam
00:05 - Almanya Basınından Ozan Kabak’a Övgüler
23:59 - Bodrum’da Yaşanan Fırtına Herkesi Korkuttu
23:45 - AK Partiden 38 İlçe İçin İtiraz
23:37 - Askerlik İçin Çıkılan Yoldan Kötü Haber Geldi
23:17 - Genç Öğretmen Evinde Ölü Bulundu
Hamilelik bebek bekleme sürecidir. Pek çok kadın bebek sahibi olmak ister ve hamile kalır. Planlanmış ve istenen gebelik çoğunlukla rahat geçer. İstenmeyen gebelikler anne adayında strese sebep olur. Günümüzde gebelikler çoğunlukla planlı gerçekleşir. Kadınların iş hayatında aktif rol alması ve doğum kontrol yöntemlerinin artmasıyla istenmeyen gebelikler azalmıştır.
Gebelik 3 süreçten oluşur. Her sürecin farklı özellikleri vardır.
1.Trimester: Gebeliğin ilk üç aylık sürecini kapsar. Annenin en yoğun kaygıları olan dönemdir. Vücudunun değişmeye başlaması, kariyerinin devamı, eşiyle arasında ilişki gibi konular gebeyi kaygılandıran konulardır.
2. Trimester: Gebeliğin ikinci üç aylık sürecini kapsar. Anne adayı artık hamileliğe ve bebeğe alışmıştır. Bebeği karnında hissettiği için daha duygusal bir evredir. İlk trimesterdaki olumsuz düşünceler yerini olumlu duygulara bırakır.
3. Trimester: Gebeliğin son üç aylık sürecini içine alır. Son üç ayda gebe iyice ağırlaşır. Bu aylarda konu doğuma hazırlıktır. Bebeğin gelmesine az bir zaman kalmıştır. Bu süreçte ilişkide sorun yaşayan çift, çift terapisi almaya başlayabilir. Anne baba olmak kolay değildir. Hayatındaki değişimlerden çekinen çiftler terapi yoluyla kaygılarından arınabilir.
Doğum süreci de kolay bir süreç değildir. Her kadın için farklıdır. Doğumun kolay geçmesi annenin hazır olmasıyla bağlantılıdır. Doğum sonrası olan annelik hüznü pek çok kadında görülebilir. Normalden fazla ağlama, kaygıların artışı görülür. Kısa bir zaman içinde geçer. Doğum sonrası depresyon daha derin bir durumdur. Bunun çözümü de hamilelik terapisinde bulunabilir.